Farkındalık Oluşturmak

Allahû Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’in birçok yerinde "düşünmez misiniz", "düşünenler için deliller vardır" ifadeleriyle tefekkür etmenin önemini vurgulamaktadır. Ayrıca üzerinde düşünmek için Allahû Teâlâ sayısız deliller yaratmıştır. Gördüğümüz, farkına vardığımız her şey Allahû Teâlâ’nın bir tecellisi ve delilidir. Bu nedenle göklerde, yerde ve bunların aralarında bulunan her şey birer tefekkür vesilesidir.

Yaratılışa inanan insan, kâinattaki varlıkları Allah’ın eserleri olarak düşünür ve görür. İnceleme ve araştırmasını ona göre yapar. Kâinatla ilgili çalışırken, bu eserin sahibi olan Allah’ın bildirdiklerini dikkate alır. Bu konuda Kur’ân ve hadislerin sesine kulak verir.

Yaratılışa ve yaratıcıya inanmayan da, kâinattaki bütün varlıkları tesadüf ve tabiatın eseri olarak görür. Her şeyin başıboş, anlamsız ve gayesiz ortaya çıktığını düşünür. İncelemesini bu fikrinin üzerine inşa eder. Elde ettiği her bilgiyi, bir yaratıcıyı reddeden inkâr felsefesine göre yorumlar.  Hâlbuki insanın tek hücreden yaratılışı, ilk yaratılışından daha basit değildir. Bir hücreden insanı yaratan ilim, irade ve kudret sahibi, dün de onu yoktan var etmiştir. İnsanlar, yaratılış konusunda bu felsefecilerin şahsi yorumlarını dinledikleri kadar, fen bilimlerini, Allah’ı ve peygamberini de dinlemeli ve onları sözlerine kulak vermelidirler.

Tabiat öylesine mükemmel örülmüş ve düzenli çalışmaktadır ki, Allah’ın en büyük mucizesi olarak Kur’ân’da birçok kez dile getirilmiştir. Allah’tan başka hiçbir varlık böylesine istikrarlı bir yapıyı inşa edemez.

Allah’ın varlığını ve birliğini ispat etmek için Allah’ın mucizesi olduğu bildirilen kâinata, onun gayesine ve ilâhî düzenine büyük önem veren Kur’ân, evrenin yaratılmasını ve düzenli işlemesini, bunların da bir tek güçlü yaratıcı tarafından yapıldığını göstermektedir. Ayrıca akıllı bir insan, bunların boşu boşuna yaratılmadığını anlayacaktır.  Bu kâinat, içindeki tüm sebeplilik sûreçleriyle birlikte kendi yaratıcısının temel işareti (âyeti) ve varlığının delilidir. Burada Kur’ân’ın canlandırmak ve vermek istediği şey de kesin, derin ve düşündürücü bakıştır. Kevni âyetlerle Yüce Allah (c.c), insanlara birçok mesajlar vermiş, bu mesajlardan önce ve sonra insanın dikkatini bazı konular üzerinde toplamış ve bu konularla kendi kudretinin eşsizliğini göstermiştir.