GÖZÜN NURU VE GÖNLÜN SÜRURU: NAMAZ
GÖZÜN NURU VE GÖNLÜN SÜRURU: NAMAZ
Akyazı ilçe vaizi Şaban Peker Hoca Bu haftanın köşe yazısında namazın öneminden bahsetti.
Akyazı ilçe vaizi Şaban Peker Hoca Bu haftanın köşe yazısında namazın öneminden bahsetti.
Vaiz Peker köşe yazısında namazın hayatımızdaki yerini şu ifadelerle anlattı. Namaz, Rabbimiz ile olan rabıtaların en güçlüsüdür. Namaz, kişinin kendisini Rabbinin huzurunda rahat hissettiği makamdır. Rabbimiz, beni anmak mı, beni zikretmek mi istiyorsun. “Öyleyse namaz kıl” diyor Taha süresi 14. ayetinde.
Bize sadece namaz kılmamız emredilmedi. Namazı hayatımıza taşımamız da bizden istendi. Namaz müsait olduğumuzda ya da canımız istediğimizde arada yapılan bir ibadet değildir. Namaz sadece Ramazan’da, dini gün ve gecelerde, cumalarda ve bayramlarda adet yerini bulsun diye yapılan bir ibadet değildir. Ya da keyfimiz yerindeyken veya umudumuzu yitirdiğimizde bir şey istemek için kılınan; sadece kendimizi manevi olarak iyi hissettiğimizde kılacağımızı yahut öyle hissetmiyoruz diye bırakacağımız bir şey hiç değildir.
Namaz arınmadır. Hakkıyla kılınan namaz bizi kötülüklere karşı, nefsimize ve şeytana karşı bizi korur. Birçok günahlardan alıkoyar. Çünkü yüce kitabımız Kur’an’da Rabbimiz öyle buyuruyor: “Kitaptan sana vahiy edilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayasızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir. (Buna rağmen namaz konusunda sürekli bahaneler üretiriz. “şu an işyerindeyim ve çok meşgulüm. Akşam eve dönünce hallederim. Çok acil toplantım ya da halletmem gereken bir işim var.”
Nasıl bedenin ihtiyaçları varsa ruhun da ihtiyaçları vardır. Tuvalete gitmemiz gerekse ihtiyacımızı gidermek için her şeyi yapardık. Bunun için toplantıdan, işten, sınavdan, sınıftan çıkardık. Uyuyorsak, uykunun en tatlı anında uyanır ihtiyacımızı gidermek için kalkardık. Yolculukta isek şoföre ihtiyacının olduğunu müsait bir yerde durmasını söylerdik. Dünyevi ihtiyaçlar için tüm bunları yapardık.
Başta namaz olmak üzere ruhun ihtiyacı olan her şeyi ihmal ettik. Zayi ettik. Rabbimizin şu ayeti sanki bizi ilgilendirmiyor sandık. Meryem süresinde Rabbimiz; “Sonra bunların ardından artık namazı kılmayan ve nefsani arzulara uyan bir nesil geldi. Bunlar elbette azgınlıklarının cezasını bulacaklardır. Kıyamet günü bize ilk sorulacak olan namazdır. Hz. Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü kulun ilk hesaba çekileceği şey namazdır. Eğer namaz tam olursa tam olarak yazılır. Eğer eksik varsa Allah ‘Bakın bakalım kılınmayan farz namazların yerini doldurabilecek nafile namaz var mı’ der. Sonra kulun diğer amelleri aynı şekilde sayılır. Namazımız yoksa namazın yerini doldurabilecek başka hiçbir ibadette yoktur. İşte o zaman hüsrana uğrayanlarla beraber biz de hüsrana uğramış oluruz. Allah (cc) bizi namazını ikame edenlerden eylesin.
Hutbemi şu hadisi şerifle bitirmek istiyorum. Peygamberimizi (sav) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: “Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.