İYİ MİSİN? Soruyorlar. İyi misin? Diye. Zoraki cevap veriyorum. Elhamdülillah diyorum. Ama derken aklımın bir kenarında da hemen Gazze beliriveriyor. Gözlerimin önüne Filistin geliyor. Kudüs geliyor. Yutkunuyorum. Derdimi içime döküyorum. Sizi bilemem ama Hayır! Ben iyi değilim. Kudüs’ümüz esaret altında iken ve ilk kıblemizde namaz kılmamıza izin verilmezken ben nasıl iyi olabilirim… Gazze de bebekler, çocuklar katledilirken ben nasıl iyi olabilirim… Hastaneler, okullar bombalanırken ben nasıl iyi olabilirim… Masum Müslüman kardeşlerim yağmur gibi bombaların altında yaşam savaşı verirken ben nasıl iyi olabilirim. Parçalanmış çocukların resimlerini, çaresiz ana babaların videolarını gördükçe ben nasıl iyi olabilirim. En kötü şartlarda açık ameliyatlar yapılırken acı çeken Müslüman kardeşlerimi gördükçe ben nasıl iyi olabilirim. Müslüman kardeşlerim bir damla suya, bir kuru ekmeğe, sıcak bir yemeğe muhtaçken ve de hala siyonist İsrail/yahudi ürünlerini insanlıktan nasibini almamış kıt beyinliler alırken ben nasıl iyi olabilirim. Hiçbir şey yokmuş gibi mağazalarında siyonist/İsrail ürünlerini mağazalarında, dükkânlarında satan esnafları gördükçe ben nasıl iyi olabilirim. Bizim işadamlarımıza, patronlarımıza kırgınım ve kızgınım. Kendi ürünlerimizi üretemeyecek kadar aciz misiniz? Üretenler nasıl yapıyor? Sizler beyefendiler, neden yapmıyorsunuz. Market ve mağaza zincirlerinizde hala İsrail ürünlerini, siyonist/yahudilerin ürünlerini satıyorsunuz. Sizlerin dini imanı para mı olmuş? İnsanlıktan nasibiniz yok mu sizin. Sizlere yuh olsun. Sizin suratınıza tüh olsun. Suratınıza tükürsem tükrüğüme yazık olur. Dünyanın çeşitli bölgelerinde halk Filistin’e destek için sokaklara çıkarken, başını kuma gömmüş sözde İslam ülkelerinin liderleri ve kınamaktan öteye geçmeyen cılız sesleri, iyi olmamı bırak, öfkemi daha da artırıyorlar. Yahudilerden/Siyonistlerden dost olmaz. Onlara dostluk yapanlardan da dost olmaz. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi bir yumurtayı pişirmek için dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyen milletlerdir. Kur’an’ın ifadesiyle onlar lanetlidirler. Lanetli bir milletle dostluk olabilir mi? Onlarla dostluk ilişkileri kuran kendini ve Müslümanları satmıştır. Kendini Müslüman zanneden İslam ülkeleri liderlerine Kızgınım, öfkeliyim. Kendiniz zillet içinde olduğunuz gibi, Siyonistlerin/yahudilerin de uşaklığını yapıyorsunuz. Katil İsrail ve onun ağababaları ABD ve İngiltere vd. her türlü çirkefliği yaparken suspus beklemeniz vicdanınızı acıtmıyor mu? Ama sizde vicdan ne gezer. Müslüman kardeşlerimiz Gazze de, Doğu Türkistan’da zulüm görürken bana ne diyen Müslümanlar! Sizler egoistsiniz. Bencilsiniz. Sizler bu dünyada ne işe yararsınız?   Rabbim, Bakara süresinde şöyle buyurmuyor mu? Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır. Müminler, Allah’ın yardımından ümit kesmesinler. Allah’ın yardımı inananların, kendi yolunda çalışanların üzerine gelecektir. Sesini çıkarmayan ya da siyonist/yahudilerin korkusundan çıkaramayanlarda yarın çok pişmanlık yaşayacaklardır. Kendilerinden korktukları İsrail/Yahudiler de sözde Müslümanları kurtaramayacaktır.