KAYBEDENLERİN EBEDİ YURDU CEHENNEM
Cehennem, kötülerin iyilerden ayrılıp bir araya toplandıkları yer…
Cehennem, dünyada zulüm edenlerin ahirette ateşle cezalandırılacakları yer..
Cehennem, niçin yaratıldıklarının farkına varamayıp odun gibi yaşayanların ateşle ısınacakları yer…
Cehennem, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yiyenlerin, yediklerinin hesabını verecekleri yer…
Cehennem, Allah’a (cc) inanmayıp, O’nun dinine meydan okuyanların karışılacakları büyük ateş, büyük ceza, büyük yer…(Feyzullah Bırışık)
Cehennem, oyun, eğlence ve günaha dalanların karşılığında karışılacakları azap yeri…
Allah (c.c) şöyle buyuruyor: Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.(Tahrîm, 6)
İmam Muhasibi şöyle der: Düşün, ciğerini ki, ateş içine giriyor ve sen de feryat ediyorsun. Fakat merhamete uğramıyorsun. “Dünyaya geri dönemeyeceksin” şeklinde cevap verilince ağlıyor ve pişmanlık gösteriyorsun. Artık tövben kabul edilmeyecek ve feryadına da cevap verilmeyecektir.
Orada olabileceğini düşün. Azap devam ediyor. Üzüntün son haddine ulaşır ve susuzluğun şiddetlenir de dünyada iken kana kana içtiğin soğuk suları hatırlarsın. Bir de cennettekilerin nimetler içinde su içtikleri aklına gelir. Su görürsün. Ona doğru koşarsın. İçmek için ağzını uzattığında onun sıcaklığı seni kavurur. Çünkü o kaynar sudur. Susuzluğu asla gidermez. Onun sıcaklığı da dünyadaki hiçbir şeye benzemez. Ciğerlerini adeta yerinden söker. Feryadı basarsın. Ama seni duyan olmaz. Cehennem bekçisinden yardım istersin de sana cevap verilmez. Yüzüne de bakılmaz.
Sonra daha hafif olduğunu düşünerek ateşe koşarsın. Ateş ki ne ateş… Dünyadaki hiçbir ateşe benzemez. Harareti son haddine varmış ateştir. Sen bir ferahlık ararsın. Ne mümkün… Azap üstüne azap. Cenneti ve oradaki nimetleri hatırlarsın. Üzüntün ve kederin katlanır. Cennetliklerden birazcık su istersin, birazcık ta yiyecek. Sana seslenirler. “Bu sizlere haramdır” derler. Buna işareten ayette Allah (cc) şöyle buyurmuştur: Cehennemlikler de cennetliklere, “Ne olur, sudan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın” diye çağrışırlar. Onlar, “Şüphesiz, Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır” derler.
Cehennem kapıları üzerlerine kapatılmıştır. Orada zincirlere vurulmuşlardır. Oradan çıkmak artık mümkün değildir. Artık o azaptan hiçbir yere de kaçamazlar. Orada ebedi kalacaklardır. Bitmez tükenmez hüzünler, son derece gamlar, kederler, iyileşmez hastalıklar, çözülmez bağlar, demir halkalar, hiçbir zaman giderilmeyen susuzluk ve zakkumdan başka hiçbir zaman yiyip doyamayacakları açlıklar. İçecekleri de irindir ki asla susuzluğu gidermez.
Allah’ın rızasını kaçırdıklarından dolayı pişmanlıkları vardır. Ama onların pişmanlıkları onlara orada fayda sağlamayacaktır. Yalvarıp yakarmalarına cevap verilmez. Tövbeleri kabul edilmez. Eğer sende Allah’ı razı etmezsen, O’nun emirlerini dinlemezsen, O’na isyan edersen sen de Ey nefsim! Pişman olanlardan olacaksın. Daha elinde fırsat varken Rabbine dön. İyi bir kul olmaya çalış. Cehennem azabı burada yazılanların çok çok üstündedir. Hem de insanın aklının ve hayalinin de ötesinde. Biz bu yazımızda ufak bir kesit sunmaya çalıştık. Rabbim bizleri ibret alanlardan eylesin.
Şu ayetle yazımı sonlandırmak istiyorum: Ve onlar orada, "Rabbimiz! Bizi çıkar da yapmış olduklarımızdan tamamen başka, rızâna uygun işler yapalım" diye feryat ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Üstelik size uyarıcı da gelmişti. Şimdi tadın bakalım! Zalimlerin hiçbir yardımcısı da yoktur! (Fâtır, 37)